Galatasaray Store'a Yapılan Yıkıcı Eleştiriler Üzerine

    
  Günlük hayatta insanların sürekli alışveriş yaptıkları mağazalar vardır. Örnek vermek gerekirse ben a markasının kesimini, stilini beğenir ve ordan ya da ona yakın yerlerden alışveriş yaparım. Sen ise b'yi beğenir ve ordan alırsın. Bu marka konusu önemli değil, anlatmak istediğim şey stil ve zevkler. Babamla aynı şeyleri almam ve onun giydiklerini beğenmeyebilirim ancak babam da Galatasaray Taraftarı ben de.
  Store'da beğenmediğiniz bir çok ürün olacaktır ama eleştiri yaparken biraz daha yapıcı olmakta fayda var. "bu tişört ne böyle ya" demek hiçbir şeyi çözmez. onu demek yerine " ben daha sade ürünler istiyorum" gibi bir eleştiri daha yapıcı olacaktır. en azından dikkate alınacaktır. çünkü Galatasaray store belli bir kesime hitap edemez, bütün Galatasaraylılara hitap etmek zorundadır ve Galatasaraylı yaş grubunun 1-80 yaş arası olduğununu unutmamak gerekir.
 

Yenilmez Armada

     Çok değil 2 sezon önce küme düşüyordu takımımız ama mükemmel bir performans göstererek playoff zorlayacak duruma geldiler.
     Geçen sezon Mahmuti yönetiminde yapılanmaya başladık hedefimiz 3 sene içerisinde EuroLeague organizasyonu içerisinde yer almaktı.O dönem bunları duyan hiç kimse eleştirmiyordu bu ekibi;
"Böyle saçmalık mı olur? Galatasaray büyük bir kulüp amacımız seneye EuroLeague'e katılmak ve FinalEight oynamak olmalı." diyen bir kişi bulamazdınız.Hepimiz eyvallah dedik.
     Kulüpte başı çeken dal olan futbol çok kötü gidiyordu hemde Ali Sami Yen'e veda edeceğimiz sene! Sarılacak, dayanacak bir dal arıyordu bu taraftar.Yenilmez Armada öyle mücadele ediyordu ki -kısıtlı yeteneğine rağmen- gururlandırmıştı hepimizi, Yaralarımızı sarıyordu adeta.Mübalağa yapmak gibi olmasın ama bu adamlar Arkasspor'un voleybolcularından daha çok yere yatıyordu top alabilmek için.
     Belli bir sisteme sahibiz ve bunu yıkmak istemiyoruz.Kadroyu tümden değiştirmek münkün değil.Sistemde devamlılığı sağlamak için kademeli olarak güçlendiriyoruz kadroyu.Geçen sezonun üzerine Lakovic gibi Songalia gibi Jamon gibi iyi yabancılar ekledik.Furkan gibi Göksenin gibi potansiyele sahip oyuncularımız rotasyon içerisinde çokça şans buluyor.İlkan Tofaş'ta mükemmel bir performans ortaya koyuyor.Sertaç sakatlanmasa o da şans bulacaktı rotasyonda.Ve tüm bunları yaparken takım Euroleague'de top16 oynuyor.(Futbol takımının şampiyonlar liginde 2. tura çıkması gibi)
     Bir de sizin istediğiniz gibi düşünelim; F4 için oynayan bir takım, pahalı,gösterişli transferler.Bugünün CSKA Moskova'sı olabilirdik.Ama bir gün Teodosic,Kirilenko,Krstic bu takımdan gidecekti.
     Şu an ekol yaratmak için uğraşan bir teknik ekibimiz var.Sistem takımı olma yolunda hızla ilerliyoruz.Genç potansiyelimizin yanında galip gelemese bile mücadelesiyle bizleri bağlayan bir takımımız var.Galip gelemese bile koyduğu hedefleri her sene aşan bir teknik kadromuz var.
     Bunların hiçbirisi olmasa bile bu çocuklara, bu aslanlara on yıllar boyunca teşekkür borcumuz var.Bu çocuklara laf söylerken -normalde 1düşünüyorsak 10 kere düşünme- zorunluluğumuz var.
     Eleştiri güzel şeydir ama yapıcı olursa, doğru bir eleştiri olursa.

16 Ekim 2011

Mükemmel bir haberle uyandık sabah Engelsiz Aslanlarımız 3.kez Dünya Şampiyonu olmuştu.Hasta hissetmeme rağmen içimde çok büyük bir heyecan ile Fenerbahçe karşılaşmasına gittim.Sesim kaldı Ankara Arena'da ama helal olsun bu takıma çünkü hakettiler , Fenerbahçe'nin bir kere bile öne geçmesine izin vermeden rahatça bir galibiyet aldılar.Saha da kazanılan galibiyetin yanında tribünde de ezdik bugün Fenerbahçe'yi.

Maçtan çıktıktan sonra başka bir maç için düştük yollara.2 haftalık özlem bitiyor Futbol takımımızla buluşuyorduk.İlk yarı mükemmel bir oyun sergiledik topla oynama yüzde 66 ya yüzde 34dü bir ara.Topla oynama yüzdesi yanıltabilir çoğu zaman ama oyunu Bursaspor yarı alanına yıkıp pas yapmıştık tıpkı Barcelona gibi.Yapamadığımız şeylerde vardı ilk yarıda ceza sahası içinde kalabalıklaşamamak gibi.2. yarı ise zeminin ağırlığı , milli oyuncularımızın çokluğu gibi nedenlerden dolayı oyundan düşmeye başladık.Sahanın en iyilerinden birisi olan Engin Baytar'da sakatlanınca Bursaspor kontrolü eline geçirdi ve sonucunda da golü buldular.Pek futbol oynayamadığımız dakilardan birisiydi ama sanki sihirli bir değnek değdi bir an Melo topu kaptı Sabri'ye aktardı , Sabri Sercan'a ,Sercan'dan mükemmel bir topuk pası ,Milan Baros'dan harika bir koşu ,Elmander'den çok iyi bir ara pası ve Baros'un çok kolay gibi gösterdiği bir son vuruş.Ve bunların hepsinin tek dokunuşda olması sadece bu bile umut veriyor gelecek adına.


Maçın adamı benim için Milan Baros'dur.O koşuyu yapacak , o vuruşu yapacak ve maç kazandıracak başka birisi olmadığı için Milan Baros'dur.O koşuyu yapabildiği için Milan Baros'dur.

Sabri'yi beğendim bugün yapması gereken herşeyi yaptı.

Melo için diyecek bir şey yok görevini yeterine getiriyor üzerine de yüzde 30 koyup başka işler yapıyor muazzam bir futbolcu.

Engin her maç bir yerleri iflas edene kadar çabalıyor zaten yeteneğini kimse tartışamaz oynadığı takımın farkında olması güzel bir şey.

Ujfalusi bu adama ayrı bir parantez açmak lazım bu adama roman filan yazmak lazım , bu adamın videolarının altyapılarda defans dersi olarak izletilmesi lazım.Pozisyon bilgisi,oyun zekası,top tekniği,hırsı,gücü ne büyük adamsın sen Ujfalusi !

Teknik ekip ise nasıl heyecanlı eskisi gibi tıpkı.Hasan'ı alıp sola koysan otobana çevirecek sanki yeniden oraları o kadar maçın içindeler o kadar bizimle birlikteler.

Mutluluk Hemde Çok Kere !

      Şampiyonluk gelene kadar yeni başlık oluşturmayacaktım blogda ama dayanamadım bu gece.

     Öncelikle Ankaragücü maçında olduğum için Basketbol karşılaşmamızı izleyemedim ama içim rahattı açıkcası kazanacağımızdan değil kaybetsek bile formanın,armanın hakkını verileceğini biliyordum.Sizler için ne desek az sağolun var olun Mahmuti'nin Aslanları!
     Ankara deplasmanına gelince , ne kadar övünsek azdır ankara deplasman değildir modundaydı tribünler :)Ankaragücü tarafına bilet alanları ve Galatasaraylı olanlarıda Galatasaray Tribününe aldılar güvenlik açısından sanırım 927 kişilik yerde 1500-2000 civarı insan olmuştuk.Bütün tezahuratlara eyvallahda Seni Sevmeyen Ölsünü söylerken kendimi kaybediyorum adeta.
     Maça dönücek olursak , bakabildiğim kadarıyla kontrollü oyun oynadık ama ceza sahasına çok adamla girdiğimiz ender maçlardandı.Selçuk ve Engin ortasahadan çok iyi destek verdiler Kazım kanatdan destek verdi.Bir anda 4-5 kişi olduk oralarda.Hızlı oyun oynadık,güzel kontraya çıktık.Defansta ciddi pozisyon bir tane verdik onuda Muslera engelledi.
     Ben çok daha iyi Galatasaray bekliyorum tabii ki eskisi gibi olsun herşey en az 35-40 dakika sadece onların ceza sahasında oynayalım istiyorum herkes gibi ama bu mümkün değil en azından şimdilik.Performans açısından gittikçe yükselen bir seviyedeyiz.İlk haftaya oranla artık daha iyi hücum yapıyoruz daha derli toplu bir görüntüdeyiz.Bu hafta olmamız gereken yerdeyiz bence ve herşey yolunda gidiyor , henüz yeni yeni takım oluyoruz.Bugün ortasaha 5limizin 4ü yeni transferdi Kazımda geçen sezon devre arası geldi.Birbirine alıştıkdan sonra çok can yakacak bu takım.Şöyle düşünün Engin takıma aşırı derecede katkı verdi çünkü yanındaki Selçuğu çok iyi tanıyor Felipe Melo ve Riera'da çok iyi tanıyacak birbirini, Baros Selçuk yada Elmander Selçukda uzun lafın kısası futbolcular birbirini tanıyana kadar über bi futbol beklemenin anlamıda yok mantığıda yok.
    Selçuk'un önderliğindeki Galatasaray'ın kontrollü oynayıp, ayağa pas yaparak bazen tempoyu düşürüp bazen tempoyu arttırarak ; oyunu elinde tutup aldığı net bir galibiyettir.
    Son olarak bugün Türk Spor Tarihinde bir ilk yapılmış olabilir , Futbol maçı esnasında 'Bu sene baskette tarih yazalım' tezahuratıyla inledi Ankara 19 Mayıs Stadyumu.Böyle bir taraftar kitlesinde yer almaktan onur duydum.Tabii ki bunu basın gündeme getirmeyecek çünkü bu güzelliği biz Galatasaraylılar yaptık.

La la la la Laay laaa Abdul Kader Keita !

   

                Abdul Kader Keita tadı damağımızda kalan izlemeye doyamadığımız hırs küpü,hızlı ve bir o kadarda çevik kanat oyuncusu.Hala kulaklarımda Mecidiyeköy Semalarında yükselen Lala lala laay laaa Abdul Kader Keita sesi.Duyduğuma göre Katar'da yılın futbolcusu seçilmiş.Bu sene içinde de pek çok kez aklıma gelen soru geldi yine aklıma acaba dedim acaba Keita olsa artı kaç puanımız daha olurdu.Disiplinsiz vs yalanlarıyla gönderildi buradan , deplasmanda oynamıyor diye saçmaladılar.Futbolcunun işi futbolunu oynamaktır Keita da  fazlasıyla oynadığı için gönderildi zaten buralardan.
                Hiç bir zaman bi efsane mertebesine ulaşamayacak gözümde ama hep özlenenlerden olacak.Birileri duysaya sesimizi getirse ya seni tekrar bize güzel olmaz mı?Özletmese daha fazla.
               La la la la Laay laaa Abdul Kader Keita !

Selçuk İnan -Zürriyet- Nontvspor

     Fenerbahçenin hayalarını yalamaya devam ediyor her ikiside .Selçuk için zürriyet 5 yıl için 21milyon euro derken nontvspor 18 milyon euro demiştir.
     Galatasaray Spor Kulubü ise kap'ta sözleşmenin detaylarını açıklamıştır ;

    Açıklanacak Özel Durum/Durumlar:
Profesyonel Futbol Oyuncusu Selçuk İnan ile 2011-2012 futbol sezonundan başlamak üzere 5 futbol sezonu için sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşmeye gore oyuncuya herbir sezon için 2.000.000 Euro sabit transfer ücreti ve maç başına 15.000 Euro ücret ödenecektir.



     Selçuk önümüzdeki sezon bütün maçlarda oynasa (9 Türkiye Kupası , 34 Lig ) 43 X 15000 = 645.000 euro yapmaktadır.Yani ilk sezon maximum 2.645.000 lira alabilir.Kalan 4 yıl Galatasaray'ın şampiyonlar ligi finali oynacağını düşünürsek( 9 Türkiye Kupası ,34 Lig ,13 Şampiyonlar Ligi ) 56 X 15000 = 840.000 euro yapmaktadır.Yani 4 yıl için 11.336.000 lira yapmaktadır.Buna lk sezon alacağı 2.645.000 ve süper kupa filan artı 4 maç eklenince = 14.065.000 gibi bir rakam karşımıza çıkıyor.Yani Selçuk max 14.065.000 lira para kazanabilir 5 yıl içersinde ki o da yıllık 3 milyon euroya bile gelmemekte.
    Kusura bakma yandaş medya bende kanıtlayamadım 21 veya 18 milyon euro alacağını : /

edit : Devlet Bahçeli hesabı yaptım, işin taşşağındayım ,hesap yapılırken tüm kupalarda final oynanıcağı hesaplanmıştır.

- Fazla Diyecek Bir Şey Yok -

Sizi tebrik etme zamanı geldi sanırım artık , Sonuna kadar hak ettiniz bu Şampiyonluğu..Sen ekranın önünde çocukken duvarında Aykut'un ,Rıdvan'ın posteri olduğunu söyleyen yalancı .Teşekkür ediyoruz Türk Futboluna çok büyük hizmetler veriyorsun , yeni şeyler katıyorsun futbolumuza ; basına kol hareketi çekmek gibi şimdi de haram helal kavramını soktun Türk Futboluna şampiyonluk ananın ak sütü gibi helal sana ve size Emre Belözoğlu..Volkan Demirel sana diyecek söz bile yok..Fenerbahçe hak ettiği bir şampiyonluğu kazanmanın haklı gururu içinde aşağıdaki fotoğraf ise İsveç - Danimarka maçına ait.